0224 232 22 73
info@sigmacenter.com.tr
LinkedinYoutubeInstagramFaceBookTreads
logo

Yalın Üretim mi Çevik Üretim mi? (Lean Manufacturing vs. Agile Manufacturing)

Günümüzde sürekli değişen müşteri taleplerini karşılamada geleneksel üretim yöntemi olan kitle üretimin yetersizliği ortaya çıkmıştır. Aynı zamanda, şirketlerin belirsiz taleplerine cevap verebilecek esneklikte üretim sistemleri kurmaları kaçınılmazdır. Son zamanlarda müşterilerin istek ve ihtiyaçları firmaların üretim ve hizmet altyapılarını belirlemede önemli bir unsur olmuştur. Bunu sağlarken kaynakları israf etmeyen esnek üretim sistemlerine yönelmeleri gerekmektedir. Bu bağlamda yalın üretim ve çevik üretim öne çıkmaktadır.
Müşteriye en kaliteli en hızlı en düşük maliyetli ulaşan firmalar ayakta kalmayı başarabilmektedir. Yalın Üretim ve Çevik Üretimin bu istekleri karşılamada en güncel ve en başarılı teknikler olduğunu söyleyebiliriz. Kıt kaynakların etkin kullanımını hedefleyerek yalın üretim ortaya çıkmıştır. Womack’ın The Machine That Change the World-Dünyayı Değiştiren Makine” kitabıyla ortaya çıkan yalın değer yaratmayan faaliyetlerin elimine edilmesini amaçlamaktadır. Diğer taraftan, müşteri taleplerindeki farklılığı karşılamak için çevik üretim ortaya çıkmıştır.

Yalın Üretim Prensipleri

Yalın üretim değer, değer akışı, sürekli akış, çekme sistemi ve mükemmellik olmak üzere 5 prensipten oluşmaktadır. Değer, müşterinin para ödemeye razı olduğu gereksinimini belirli zaman ve fiyata ürünü ve hizmeti üretmedir. Değer akışı, müşteriden tedarikçiye kadar tüm değer yaratan faaliyetlerdir. Sürekli akış, ürün ve hizmetin durmadan ilerlemesidir. Çekme sistemi, müşterinin istediği değerin istediği miktarda ve zamanda üretilmesi ve bu akışıdır. Mükemmellik her zaman daha iyi olduğunun bilinmesi ve bu felsefeye uygun olarak iyileştirmeler yapılmasıdır.

Çevik Üretim Prensipleri

Çevik üretimin dört temel ilkesi vardır. Bunlar müşteriyi zengin kılmak, rekabeti artıracak ortaklık kurmak, dinamizmi sağlayarak bulanıklığı gidermek ve kişi ve bilgi sayesinde sonucu etkin kılmak şeklindedir.

Yalın Üretim ve Çevik Üretim Arasındaki Farklılıklar

Müşteriye daha hızlı cevap verme yönünde çevik üretim önerilse de genel olarak her iki kavramın birbirini tamamladığı yönünde yapılan çalışmalar ağır basmaktadır. Her iki teknik te pazar bilgisine, bütünleşik tedarik zincirine ve termin süresine çok önem vermektedir. İsraf konusunda yalın üretim çevik üretimden daha hassas olmasına rağmen hızlı yeniden düzenlemede çevik üretim yalın üretimden daha fazla önem vermektedir. Yalın üretim için talebin düzenli gelmesi çok önemli bir husus iken çevik üretim için önemli bir konu değildir. Çevik üretim değişime karşı çevik bir yapı içerisinde iken yalın üretim bu noktada hızlılık göstermemektedir.
İsraf ve iletişim konusuna her iki yöntem de büyük önem vermektedir. Müşteri isteklerini karşılamaya, ürün farklılığına, esnekliğe, personelin kreatifliğine ve kalifiye çalışan noktasına çevik üretim yalın üretimden daha fazla önem göstermektedir. Şirketler arası iş birliğine yalın üretim önem vermezken çevik üretim için bu konu önemlidir. Yalın üretimde büyük parti üretim maliyet açısından uygunken, seri üretimde küçük parti veya büyük parti üretiminde harcanan maliyet eşittir. Diğer taraftan her iki metotun da ürün teslim süresini azaltmayı hedeflemektedir. Yalın üretim kontrol edilebilen noktalara ağırlık verirken, çevik üretim kontrol edilemeyen noktalara yönelmektedir.
Çevik üretim yalın üretime göre daha insan odaklıdır. Bilişime daha fazla destek vermektedir. Öte yandan yalın üretim teknolojik ekipmana daha fazla önem vermektedir. Yalın üretim tedarikçilerle iş birliğine odaklanır. Çevik üretim tedarikçi network oluşturan bir yapı kurmaya yönelmektedir. Çevik ile yalın üretimi kıyaslandığında yalın üretimin çevik üretime göre seri üretime daha yakın olduğunu söylemek herhalde yanlış olmayacaktır. Çevik üretim stratejiye yalın üretime operasyona yöneliktir. Yalın üretim etkinliğe ve verimliliğe yönelirken, çevik üretim hıza ve öğrenen organizasyon olmaya odaklanmaktadır.
Yalın üretim teknoloji ve israfları yok etme odaklıdır, hiyerarşiler göz ardı edilir. Yalın üretimde işgücünün düşünceleri ve ekip çalışmaları ön plandadır. Tedarikçileriyle bağımlı bir ilişki vardır. Süreçlerinde değişkenlik yoktur. Ürün geliştirme çalıştırmaları aylık devam etmektedir. Kaliteli ürünü satış esnasında müşteriyle buluşturmaktadır. Öte yandan çevik üretim kalifiye personeli barındırmaktadır. Bilgi sistemleri ve çalışanlarına ağırlık vermektedir. Oluşturulan takımlar üst yönetimden bağımsız olarak kendi çalışmalarını yönetebilmektedir. Teknoloji kullanımında son derece etkin bir yaklaşım uygulanmaktadır. Çevik üretim ürün geliştirmeyi haftalık olarak sürdürmektedir ve ürünün satış sonrası da kalitesini önemsemektedir ve üretimin tüm aşamalarında iş birliğini uygulamaktadır.
Bu bağlamda bakıldığında, artan ürün farklılaşması nedeniyle yüksek kalitede ve israfların azaltılmasıyla düşük maliyette ürünler için yalın üretim iyi bir yöntem olarak ön plana çıkmaktadır. Elimizdeki kıt kaynağı yönetmede ideal bir metot olarak ön plana çıkmaktadır. Diğer taraftan daha esnek bir üretim anlayışına sahip olan çevik üretim de maliyetin azaltılması açısından iyi bir yöntemdir. Özellikle belirsizlikleri yönetmede ve Ar-ge’nin yüksek ve otomasyonun yüksek olduğu firmalarda çevik üretim daha iyi bir yöntem olduğu görülmektedir. Değişime neden olan faktörleri insan, organizasyon ve çevreyi hesaba katarak dinamik bir model sunar. Çevik ve yalın üretimde değeri müşteri belirlediği ve bu değişime karşı bölümler ve çalışanlar hazırlıklı olduğu ve çalışanların en değerli varlığı olduğu görülmüştür. Diğer taraftan çevik üretimi yalın üretimden ayıran en önemli unsur, kilit tedarikçi ve müşterilerle iş birliği halinde olduğu ortaya konmuştur. Öte yandan yalın üretim ise, müşteriye ve çalışanlarına değer vermesine karşın ana konusunun israf olduğu görülmektedir. Sonuç olarak, her iki yöntem de geleneksel yöntemlerden üstün olduğu görülmektedir. Birçok özellik açısından çevik üretim daha iyi bir yöntem olarak görülse de her iki yöntemin birlikte ele alındığı üretim yapısının daha etkin ve verimli sonuçlar üreteceği sonucu ortaya çıkmaktadır. Özellikle otomasyon ağırlıklı şirketlerin çevik üretimi benimsemesi, alanı ve kaynağı az olan şirketlerin ise yalın üretim ağırlık vermesi gerektiği anlaşılmaktadır. Çevik üretim uygulayacak şirketlerin ciddi bir yatırım yapması gerektiğinden çalışanların da bu değişime ayak uydurmaları kaçınılmaz olduğu bir gerçektir.