0224 232 22 73
info@sigmacenter.com.tr
LinkedinYoutubeInstagramFaceBookTreads
logo

Rekabet Gücümüz 5S Sayesinde Yükseldi

Kedi Collection 5S ile Nasıl Tanıştı

Kedi Collection, 1995 yılında İnegöl’de ‘Baysal Orman Ürünleri’ adıyla kurulmuştur. 2004 yılında marka tescili sonucu adını ‘Kedi Collection‘ olarak değiştirmiştir. Kedi Collection mutfak grubunda masa ve sandalye üzerine üretim yapmaktadır.
5S Hakkında Bilgi Alın

Yalın Üretim ile ilk tanışmamız

2011 yılında İMOS İnegöl Mobilya Sanayicileri başkanlığını yönettiğim dönemdeydi. Bu arada parantez içinde belirteyim Ticaret Odasında BEZİS Üyeliği yaptım ve uzun dönem İnegöl Tanıtım Grubu İMTG‘de görev aldım. İMOS döneminde bahsettiğim gibi kalite, yalın faaliyetleriyle ilgili Yılmaz Bey ile tanıştık. Yılmaz Beyler başka bir mobilya firmasında faaliyetteydiler. Faaliyetlerin gerçekleştirildiği firma tedarikçilerini iyileştirmek üzere SigmaCenter ile iletişime geçmiş ve çalışmalar başlamıştı. Firmanın iyileştirme girişimi bizim iyileştirme çalışmalarına başlamamıza da vesile olmuş oldu ve çalışmaları derneğin bünyesinde yaymaya karar verdik. Dernek üyelerimize çalışmalarla ilgili bilgi verdik ve çalışmalara 8 firma ile başladık. 8 firmanın 4‘ünde başarı sağlayabildik, 4 firmada başarı sağlanamadı.
Mobilya sektörü zor bir sektördür, Kedi Collection bünyesinde 7 ayrı bölüm vardır bir çok mobilya firması bölümlerin 2’siyle veya 3‘üyle iştigal etmektedir, biz 7 bölümü de kendi bünyemiz içerisinde barındırıyoruz. Çalışmalarımıza 2013 yılının başında ilk olarak başladık, İMOS başkanlığımın bitmesine yakındı, bu dönem benim için daha kritik bir dönemdi, maalesef firmamın iflas etmekte olduğunu gördüğüm, içinin çürüdüğünü gördüğüm, SGK‘dan icra bildirgesi aldığım dönemdi. Velhasıl çok sıkıntılı bir dönemdi ve o dönemde 5S ile başladık çalışmalara ve dedik ki ya bu işi bu çalışmalarla başaracağız, firmamızı kurtaracağız ya da batacağız. Arkadaşlar o kadar çok sorunumuz vardı ki üretimle ilgili, müşterilerimizle ilgili sorunlarımız vardı mesela ürün talep ediliyor, ürün müşteriye gönderiliyor, içinden eksik ya da yanlış çıkıyor, hatalı ürün çıkıyor, ürünlerimizin kalitesi inanılmaz düşebiliyor ve benzeri bir sürü yerde hatamız, eksiğimiz ve yanlışımız vardı ve biliyorduk ki temelinde insan hatası yer alıyordu. Aslında hep yönetimsel sorunlar ile ilgiliydi, yönetimdeki problemler ürünlere ve üretime yansımıştı. Personel ile ilgili ciddi sorunlarımız vardı, öyle ki dönem dönem toplantılar yapıyorduk, arkadaşlar toplantı yapmayı, sorunları paylaşmayı istiyorlar ancak inanın neredeyse herkes birbirine sataşma, küfür etme aşamasına geliniyordu. Ne yaparsak yapalım çözemiyorduk, bir düşman gibi algılıyorlardı beni, özellikle sanayicilere söylüyorum bunu tabi ki bu çalışmalarla amacımız kimseyi işinden etmek, ekmeğini çalmak değil böyle bir şey istemiyoruz, öyle bir derdimiz yok fakat bir türlü iyileştiremiyorduk. Yalın çalışmalarının neticesinde bu durum kendiliğinden düzeldi arkadaşlar, şimdi gene her ayın ilk cuması toplantı yapıyoruz inanın daha önce toplantılarda kavga dövüş hiç bitmezdi, sürekli herkes bir şeyler isterdi, sürekli kavga sürekli talepler önünü alamıyorduk ama şimdi bir sıkıntısı olan, bir derdi olan, bir talebi olan yok. Şu an sıkıntımız yok diyorlar, SigmaCenter‘a burada da teşekkür etmek istiyorum İMOS İnegöl Mobilya Sanayicileri başkanlığını yönettiğim dönemdeydi. Bu arada parantez içinde belirteyim Ticaret Odasında BEZİS Üyeliği yaptım ve uzun dönem İnegöl Tanıtım Grubu İMTG‘de görev aldım. İMOS döneminde bahsettiğim gibi kalite, yalın faaliyetleriyle ilgili Yılmaz Bey ile tanıştık. Yılmaz Beyler başka bir mobilya firmasında faaliyetteydiler. Faaliyetlerin gerçekleştirildiği firma tedarikçilerini iyileştirmek üzere SigmaCenter ile iletişime geçmiş ve çalışmalar başlamıştı. Firmanın iyileştirme girişimi bizim iyileştirme çalışmalarına başlamamıza da vesile olmuş oldu ve çalışmaları derneğin bünyesinde yaymaya karar verdik. Dernek üyelerimize çalışmalarla ilgili bilgi verdik ve çalışmalara 8 firma ile başladık. 8 firmanın 4‘ünde başarı sağlayabildik, 4 firmada başarı sağlanamadı.
Mobilya sektörü zor bir sektördür, Kedi Collection bünyesinde 7 ayrı bölüm vardır bir çok mobilya firması bölümlerin 2’siyle veya 3‘üyle iştigal etmektedir, biz 7 bölümü de kendi bünyemiz içerisinde barındırıyoruz. Çalışmalarımıza 2013 yılının başında ilk olarak başladık, İMOS başkanlığımın bitmesine yakındı, bu dönem benim için daha kritik bir dönemdi, maalesef firmamın iflas etmekte olduğunu gördüğüm, içinin çürüdüğünü gördüğüm, SGK‘dan icra bildirgesi aldığım dönemdi. Velhasıl çok sıkıntılı bir dönemdi ve o dönemde 5S ile başladık çalışmalara ve dedik ki ya bu işi bu çalışmalarla başaracağız, firmamızı kurtaracağız ya da batacağız.
Arkadaşlar o kadar çok sorunumuz vardı ki üretimle ilgili, müşterilerimizle ilgili sorunlarımız vardı mesela ürün talep ediliyor, ürün müşteriye gönderiliyor, içinden eksik ya da yanlış çıkıyor, hatalı ürün çıkıyor, ürünlerimizin kalitesi inanılmaz düşebiliyor ve benzeri bir sürü yerde hatamız, eksiğimiz ve yanlışımız vardı ve biliyorduk ki temelinde insan hatası yer alıyordu. Aslında hep yönetimsel sorunlar ile ilgiliydi, yönetimdeki problemler ürünlere ve üretime yansımıştı. Personel ile ilgili ciddi sorunlarımız vardı, öyle ki dönem dönem toplantılar yapıyorduk, arkadaşlar toplantı yapmayı, sorunları paylaşmayı istiyorlar ancak inanın neredeyse herkes birbirine sataşma, küfür etme aşamasına geliniyordu. Ne yaparsak yapalım çözemiyorduk, bir düşman gibi algılıyorlardı beni, özellikle sanayicilere söylüyorum bunu tabi ki bu çalışmalarla amacımız kimseyi işinden etmek, ekmeğini çalmak değil böyle bir şey istemiyoruz, öyle bir derdimiz yok fakat bir türlü iyileştiremiyorduk. Yalın çalışmalarının neticesinde bu durum kendiliğinden düzeldi arkadaşlar, şimdi gene her ayın ilk cuması toplantı yapıyoruz inanın daha önce toplantılarda kavga dövüş hiç bitmezdi, sürekli herkes bir şeyler isterdi, sürekli kavga sürekli talepler önünü alamıyorduk ama şimdi bir sıkıntısı olan, bir derdi olan, bir talebi olan yok. Şu an sıkıntımız yok diyorlar, SigmaCenter‘a burada da teşekkür etmek istiyorum!

Kedi Collection Firmasının Sahibi ve Genel Müdürü Mesut Baysal

Tabi bu süreç oldukça zor gelişti, kolay olmadı. Bu süreci yönetirken şunu anladım ben, bu değişim insanla yapılıyor, temel nokta insan. Eğer ekibinizi inandıramazsanız, siz inanmadıysanız bu iş asla olmaz. Öncelikle siz inanacaksınız. Ben gemileri yakmaya karar verdim arkadaşlar, dedim ki ya bu şirketi kapatacağım ya da bu işi yürüteceğim yani bu işi yapacağım dedim başka şekli yok. İnanın o dönem her iş için beni ararlardı, ekiptik ama nihai karar gene benden çıkardı. 55 kişilik bir ekibimiz vardı, çok büyük bir firma değiliz KOBİ ölçeğindeyiz, verim çalışmalarıyla beraber şu anda 35 kişilik ekibimizle ve %30 daha fazla üretimimizle çok daha mutlu bir firmayız, müşterilerimiz de mutlu, bizden mal alanlar da, ürünümüzü alıp evinde kullananlar da mutlu. Kaliteyi biz asla ürün sevk ederken yapmıyoruz arkadaşlar, o bir israf. Kutuyu aç bakalım eksik mi yapılmış, fazla mı, doğru mu, yanlış mı yapılmış böyle bir şey yok, olamaz. Kaliteyi süreçte üretirsiniz, ama bunları hep verimlilik çalışmalarıyla öğrendik. Eskiden öyle yapmıyorduk her seferinde ürün üretiliyor, depoya çekiliyor, 3 yıl önce üretilmiş ürün depoda buluyoruz, 3 sefer aynı ürünü üretiyoruz. İletişim hataları, personel hataları hepsi bu süreçle ilgiliydi ama şunu anladım, özünde ekibin buna inanması gerekiyor kesinlikle iş veren bu işi yapmaya karar vermeli, bu işe karar verdiyseniz gerçekten yapın, durmayın, geç kalmayın!
İlk başladığımızda Yılmaz Bey 2.5 Sigma seviyesindesiniz, sizi 3, 3.5 Sigma seviyelerine taşırsak %10‘luk %15’lik bir getiri sağlar size dedi. Buna inanın, söylediğinin kat ve kat üzerinde başarı sağladık. Açık ve net zarar görmüyoruz, yardım edebilmek adına firmamız açık istediğiniz zaman gelip gezebilirsiniz, yerinde görebilirsiniz firmamızı ve çalışmalarımızı. Çalışmalara başladığımız dönemde 2 milyon liraya yakın borcumuz vardı. 2013 yılındaki o dönemden bu yana şirketimiz 4 milyon liralık yatırım yaptı, inanın 15 yıldır bunu yapamamıştık. İnanılmaz yoruldum, bıktım dedim, niye bu işi yapıyorum dedim. O kadar basit hatalar ki aynı şeyleri defalarca tekrarlıyoruz, aynı şeyleri yapıyoruz bıktım dedim, bırakmaya karar vermiştim. O noktada 5S ile beraber önce ürünlerde sadeleştirmeye gittik. 200 tane ürünümüz vardı, 200 tane ürün üretmeye çalışıyorduk, 11‘e düşürdük ondan sonra ürünleri yavaş yavaş müşteri taleplerine uygun hale getirdik. Müşteri neyi istiyor, insanlar neyi istiyor onu yakalamaya çalıştık ve o yolda yürüdük. Robotlarla çalışmaya başladık bu bölümde 11 kişi çalışıyordu 4 kişiye düştü. 11‘den 4‘e düştü ve hiç hata yok inanın fiili olarak görseniz yerlerini bir tane çöp bulamazsınız eskiden personel bir tane şeker yiyor, sakız çiğniyor önünde kova var çöpünü atmıyordu. Şimdi siz gezerken cebinizden bir şey düşürürseniz hakkınızda tutanak tutarlar, ciddiyetle sahip çıkıyorlar. Ben inandım, onlarda inandılar. 5S ekibi de özellikle Yılmaz Beyin ekibi de gerçekten ciddi bir gayret gösterdiler. Sürekli eğitim, sürekli eğitim çok basitti ama o sürekli eğitimler motivasyonu çok arttırdı.
Bir gün sanayici bir dostum geldi, şikayet ediyor. Çalışanlar hep saate bakıyor diyor, dedim nereye bakacaklar. Biz öyle miydik dedi, dedim ay sonu elde ettiğin karı paylaşıyor musun onlarla? Niye paylaşayım dedi. Niye bakmamasını bekliyorsun ki çalışanın dedim, aldığı ücret belli, yapacağı iş belli, bunu bekleyemezsin, bu bir hayal dedim. Bir de gez benim iş yerime bir bak bakalım dedim. Ticaret odaları geliyor, değişik bölgelerden derneğimiz gönderiyor, uyanık patronlar diyor ki hep sen anlatıyorsun bir de çalışanlara soralım, buyurun sorun diyorum, soruyorlar, konuşuyorlar, sonra hepsi teşekkür edip gidiyorlar.
Çünkü öyle bir şey yok yani biz ne yaparsak yapalım şimdi bu işleyişi kısaca anlatayım: Eskiden sipariş gelir, birisi sisteme girer, birisi kart oluşturur, kartı takip etmeye çalışır, çarşaf listelerle yapılır. Tabi bu inanılmaz verimsizdi şimdi artık her şey barkodlu ve sistemden takip ediliyor. Biz kanban sistemini de uyguladık, 5S ile başladık zaten, şimdi her şey barkotlu üretiliyor kutuları asla açmayız bir daha çünkü o kutuya ürün hatasız girmiştir bunu biliriz. Eğer hatalı girdiyse en son o kutuyu kapatan kimse sorumlusudur.
Bir mobilya aldınız, evinize götürdünüz mobilyanızla ilgili olarak bir yerinde hata çıktı, bir yeri kırık, eksik ya da çizik, dönersiniz aldığınız yere dersiniz ki eksik çıktı, hatalı çıktı, şöyle oldu size parçayı gönderirler. Artık onu aştık biz müşterinin memnuniyeti adına ürünü değiştiriyoruz, sebebi ne olursa olsun kasten üstünü kırmış olsun, çizmiş olsun ve bunu söylemeye erinsin. O kadar düştü ki hata katsayımız aşağılara, yok gibi oldu. Tabi doğal olarak ürünü değiştirmekte bize bir maliyet yaratmıyor. Müşteride inanılmaz bir güven yaratıyor. Bunun için bir sefer siz inanacaksınız ve ekip inanacak artık çünkü telefonum çalmıyor benim arkadaşlar çok özür dilerim patron olduğumu daha yeni hissetim. Şimdi kaliteyi yakaladığınızda müşterinin karşısında dik duruyorsunuz.
Özellikle mühendis arkadaşlarımız verimlilik çalışmaları olmayan bir ortam düşünmesinler artık üretimde 5S’in olmadığı 6 Sigma’nın olmadığı bir alan düşünmesinler. Tüm samimiyetimle söylüyorum değişimi artık seviyorum arkadaşlar, işime gitmekten memnumum, borcumu zamanında ödüyorum, alacağımı zamanında alıyorum, çalışanlarım memnun, ben de onlardan memnumun teşekkür ediyorum Sigma Center ekibine.